Doğum Sonrası Karın Sarkması Problemi Ve Korse

0

Doğum Sonrası Karın Sarkması

Doğum yapmak, şüphesiz pek çok kadının hayali ve mutluluk kaynağıdır. Ancak, toplumsal algıların değişimi ve kadınların kendilerine yönelik güzellik kaygıları, doğum sonrası karında meydana gelen sarkıklar nedeni ile kaygı duyulmasına ve çözüm alternatifleri aranmasına neden olmaktadır.Doğum Sonrası Karın Sarkması

Asırlar boyu yaşanan bu durum, eski çağlarda ve hatta günümüzde kırsal alanlarda doğum yapmış kadınların karın bölgesinin boşalması ve bebeğin oluşturduğu gerginliğin azalması ile ortaya çıkan sarkmalara çözüm olarak, karın bölgesini kumaşlarla sarmıştır. Dolayısı ile hamilelik sonrası sarkma sorununu azaltmak ve önlemek adına belin sarılması şeklinde geleneksel bir görüş varlığını uzun dönem sürdürmüştür. Sonraki süreçte, tıbbın ve biyomedikal sektörünün gelişimi ile kadınlar çeşitli alternatifler kullanmaya başlamıştır.

 

 Doğum Sonrası Göbek Sarkmasının Meydana Gelişi

 

Hamilelik sürecinde, bebeğin boyutu ve alınan kilolar ile orantılı olarak, kadınların bel çevresinde bir genişleme meydana gelmektedir. Esasen, doğurgan yaş aralığındaki kadınların derileri, hala esnekliğini koruyan ve kendini toparlayan bir yapıya sahiptir. Ancak, söz konusu toparlanma süreci, kadınların bireysel çabalarından bağımsız değildir ve bir takım uygulamaları da gerekli kılmaktadır.

 

Dahası, toplumsal olarak, normal doğum ve sezaryen uygulamalarının, doğum sonrası göbek sarkması üzerinde farklı etki gösterdiğine yönelik bir algı söz konusudur. Buna göre, pek çok kişi, sezaryen doğum sonrasında göbeğin daha fazla sarktığını, dahası söz konusu işlem sürecinde vücuttaki fazla sıvının ve kirli kanın atılamaması sebebi ile bu sarkmanın geçmediğine inanmaktadır. Ancak bu inanış bütünüyle doğru değildir. Zira insan bedeni, içerisinde bulunan gereksiz ve zararlı unsurları çeşitli yollarla uzaklaştırma kapasitesinde bir yapıdır. Bu durum metabolik hıza ve yaşam koşullarına göre farklı hızlarda meydana gelmektedir. Dolayısı ile yine en önemli nokta, doğumdan sonra sarkan göbek problemi için uygulanacak işlemlerle ilgilidir.

 

 Doğum Sonrası Göbek Sarkması İçin Korse Kullanımı

 

Tarihsel ve kültürel olarak günümüze değin ilerleyen doğum sonrası karnın bir bezle sıkı şekilde sarılması gerektiği inancı, korselerin üretilmesi ile birlikte, korse kullanılarak sarılması fikrine doğru değişim göstermiştir. Dolayısı ile günümüzde pek çok kadın, doğumdan sonra korse kullanmak yöntemini hem kendisi uygulamakta hem de çevresindeki diğer kadınlara tavsiye etmektedir. Ancak, sağlık alanında meydana gelen gelişmelerle yeniden sorgulanan pek çok geleneksel görüş gibi bu uygulamanın da sorgulanması ve doğum yapmış kadınların sağlığı açısından artı ve eksilerinin değerlendirilmesi oldukça önemlidir.

 

Korse kullanımına yönelik tıbbi açıdan kesin ve net çizgiler bulunmamakla birlikte, tıp otoritelerinin üzerinde durduğu belirli başlı noktalar vardır. Bunlardan birisi, doğum sonrası sarkan göbeğin nasıl bu hale geldiğinin anlaşılması ve yine nasıl doğal yollarla geri çevrilebileceğidir. Bebeğin dünyaya gelmesinden sonraki yaklaşık iki üç ay içerisinde, annenin karın kasları kendisini toparlamaya başlamaktadır ve ilk zamanki sarkmalar ciddi anlamda azalmaktadır. Ancak annenin yaşam tarzı, beslenme şekli ve hareket alışkanlığı söz konusu sıkılaşma sürecini önemli oranda etkilemektedir. Bu sebeple, doğum öncesi ve sonrası süreçte kilosuna, beslenmesine ve fiziksel aktivitesine dikkat etmeyen kadınlarda, karın bölgesinde meydana gelen sarkıklar doğum sebepli olmaktan ziyade, kilo almakla ve kullanılmayan kasların sarkması ile ilişkilidir.

 

Dolayısı ile sezaryen ya da normal doğum fark etmeksizin, sağlıklı bir yaşam şeklini benimsemek, hem bedenin sıkılaşmasına hem de annenin daha mutlu ve bebeğine daha faydalı bir yaşam sürmesine katkı sağlayacaktır. Yine de, buna rağmen korse kullanımı bir noktaya kadar mümkün hale gelebilmektedir. Ancak, bu aşamada, korse kullanımının sağlık açısından artı ve eksilerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

 

 Korse Kullanımının Artı ve Eksileri

 

Korseler, üretim amacı açısından, kadınların giysilerinin altında kullanarak daha ince belli ve daha dik bir duruş sergilemeleri, ilerleyen aşamalarda ise, çeşitli mevcut ya da olası bel rahatsızlıklarını önlemek amacı ile tasarlanmış ürünlerdir. Yalnızca görsel hoşluk açısından kullanılan korseler, en rağbet gördükleri orta çağ döneminde dahi, pek çok kadının çeşitli bel rahatsızlığı ile baş etmek zorunda kalmasına neden olmuştur.

 

Zira kısa vadede faydalı olsa da, uzun vadede ve sağlık açısından gereksiz kullanımı durumunda, çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir. Özellikle yapılan çalışmalar, uzun süre korse kullanan kişilerin bel kaslarında zayıflık meydana geldiğini hatta bu sebeple belirli bir süre sonra korse olmaksızın ayakta durmanın imkansız olduğunu göstermektedir. Çünkü korse, bele yaptığı basınçla birlikte, bel kaslarının dik durmak için harcadığı enerji miktarını azaltmakta ve az çalışan tüm kaslarda olduğu gibi uzun süreli kullanımda kas kaybı ile sonuçlanmaktadır. Dahası yine uzun vadeli kullanımda, iç organlara yapılan fazla basınç, kan dolaşımını azaltacak ve organ sistemlerinde kalıcı hasarlara yol açacaktır. Gözle görülebilir en önemli etkilerden birisi ise, solunumun zorlaşması ve bu sebeple oksijen iletiminin azlığıdır.

 

Yeni doğum yapmış kadınlarda ise, korsenin sarıldığı bölgenin altında bulunan sistemler, kendini yenileme ve tamir etme süreci içerisindedir. Bu nedenle, ısrarla ve yoğun şekilde kullanılan korse, bu süreci olumsuz yöne çevirebilmektedir. Dahası, bebeğin taşınması ile bel çevresinde meydana gelen basıncın, doğum sonrası azalması sebebi ile vücudun yeniden bir denge ayarlaması yapması gerekmektedir.

 

Korse kullanımı ise, bel kaslarının yeni durumu olduğu gibi algılamasını engelleyecek ve bir süre sonra bel kasları daha da zayıf hale gelecektir. Bu sebeple, doğum sonrası kadınların, göbekte meydana gelen sarkmayı toparlamak amacı ile yoğun ve zorlayıcı şekilde korse kullanmaları, sağlık açısından önemli riskleri ortaya çıkarmaktadır.

 

Yine de, hamilelik sonrası korse kullanımını tamamen yasaklayan bir görüş ortaya atılmamıştır. Aralıksız kullanmamak ve bedenin rahatlık hissetmesine izin verecek şekilde belirli aralıklarla korse kullanılması mümkündür. Söz gelimi, eğer doğum sonrası süreçte meydana gelen sarkma ciddi anlamda bir özgüven problemine yol açıyorsa, kadınlar bir kaç saat ile sınırlı sürelerde korse kullanabilirler. Bu noktada önemli olan bir diğer nokta, doğumun ne zorlukla meydana geldiğinin değerlendirilmesidir. Şayet zor ve müdahale gerektiren bir doğum gerçekleşti ise, yukarıda da söz edildiği gibi, vücudun kendini onarmasına engel olmayacak şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu noktada, kaygı duyan kadınlar, söz konusu problemleri hekimlerine danışmalıdır.

 

Dahası hekim tavsiyesi ile uygun korse şeklinin belirlenmesi de uygun olacaktır. Doğum sonrası korse kullanmak tercih edilsin ya da edilmesin, karın bölgesinde meydana gelen sarkmaların toparlanması için belirli bir süreyi gerekli kıldığı ve bunun yanında sıkılaşma egzersizleri ve uygun beslenme düzeni şartı unutulmaması gereken noktalardır.

bu makaleyide okumanızı öneririm    “Bebek bakımı” 

Paylaş

Yazar Hakkında

NLP Uzmanı & Yaşam Koçu

Bir cevap bırakın